Kararlar
İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi tarafından, maske takılması ve buna uymayanların Kabahatler Kanununun 32. Maddesi çerçevesinde cezalandırılması hususunda bir karar alınmadan ve il genelinde usulüne uygun şekilde duyurulmadan idari para cezası uygulanamaz. (Yargıtay 19. Ceza Dairesi - 09.11.2020 - 2020/4354 Esas - 2020/14250 Karar)
Uyuşturucu maddeler hırsızlık suçunun konusunu oluşturmaz.
Sanıklar hakkında; müştekilerin evinden 200 gr esrar çalmaları nedeniyle hırsızlık suçundan kamu davası açılmışsa da; esrar, eroin, kokain gibi uyuşturucu maddeler Türk Medeni Kanununa göre mülkiyete konu mal olmadığından hırsızlık suçunun konusunu oluşturmazlar. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi - 13.06.2017 - 2014/37148 Esas - 2017/6842 Karar)
Alkollü araç kullanırken meydana gelen trafik kazasında; alkollü olmak, trafik güvenliğini tehlikeye düşürme suçunun oluşması için tek başına yeterli değildir. (Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi – 13.07.2015 – 2015/178 Esas – 2015/441 Karar) (KARAR)
Alkolmetre ölçümüne itiraz edilmesine rağmen, sağlık kuruluşuna götürülmeksizin trafik cezası uygulanması hukuka uygun değildir.
Kollukça müdahil olunan maddi hasarlı trafik kazasına karışan sürücülerin teknik cihazla yapılan ölçüme itiraz etmesi veya bu cihazla ölçüme izin vermemesi halinde sağlık kuruluşlarına götürülmeleri ve vücutlarından kan, tükürük, idrar gibi örnekler alınarak bu örnekler üzerinde tespit yapılması, bu tespit sonucunda alkollü olduğu ortaya çıkanlar hakkında yasa ile öngörülen müeyyidelerin uygulanması gerekir. Sürücü itiraz edip, tutanakları imzalamadığı halde, sağlık kuruluşuna götürülmeksizin teknik cihazın manuel konumunda yapılan ölçüm esas alınarak trafik cezası uygulanması ve sürücü belgesine el konulması hukuka uygun değildir. (Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği – 06.07.2015 – 2015/484 D.İş) (KARAR)
Disiplin soruşturmalarında hukuka aykırı delil kullanılamaz.
Anayasanın 38/6. Maddesinde düzenlenen mutlak delil yasağı sadece genel ceza mahkemelerini değil, idare mahkemelerini, askeri ceza mahkemelerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesini, hukuk mahkemelerini, vergi mahkemelerini, Anayasa Mahkemesini, TBMM soruşturma komisyonlarını, özel soruşturma kurallarını uygulayan kişi ve makamları hülasa tüm sistemi bağlar. (Askeri Yargıtay 2. Dairesi – 12.01.2011 – 2011/21 Esas – 2011/18 Karar) (KARAR)
Elektronik tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır
7201 sayılı Tebligat Kanununun 7/a Maddesinde muhatabın elektronik tebligatı tebellüğ etmiş sayılacağı tarihe ilişkin özel bir düzenleme yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre "Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır." Bunun sonucu olarak elektronik tebligatta tebellüğ tarihi elektronik tebligatın muhatabın elektronik posta hesabına ulaştığı veya okunduğu tarih olmayıp, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu olmaktadır. Böylelikle, muhatabın kayıtlı elektronik posta hesabını kontrol etmemek suretiyle tebliğin sonuçlarını geciktirmesi ihtimali söz konusu olmayacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu - 14.01.2020 - 2019/623 Esas - 2020/9 Karar)
Vasiyetin iptali ve tenkisi davalarında hak düşürücü süre öğrenme tarihinde başlar.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020 yılında görüş değiştirdi. Vasiyetin iptali ve tenkisi davalarında bir yıllık hak düşürücü süre vasiyetin açılıp okunmasına dair kararın kesinleşmesinden itibaren değil; iptal davalarında davacının vasiyetnameyi, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren, tenkis davalarında ise saklı payının zedelendiğini öğrendiği tarihten itibaren başlar. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi - 14.01.2020 - 2019/4002 Esas - 2020/80 Karar)
Kamu yararına çalışan vakıflar adli yardımdan yararlanabilir.
Adli yardım; talepleri açıkça dayanaktan yoksun olmayan tarafın, davanın gerektirdiği kabarık harç ve masrafları sağlayamaması halinde, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. Kamu yararına çalışan vakıflar da sırf bu statüleri nedeniyle adli yardımdan yararlanabilir. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi - 23.12.2014 - 2014/11360 Esas - 2014/20135 Karar)
Alkolmetre ölçümüne itiraz edilmesine rağmen, sağlık kuruluşuna götürülmeksizin sürücü belgesine el konulması hukuka uygun değildir.
Kollukça müdahil olunan maddi hasarlı trafik kazasına karışan sürücülerin teknik cihazla yapılan ölçüme itiraz etmesi veya bu cihazla ölçüme izin vermemesi halinde sağlık kuruluşlarına götürülmeleri ve vücutlarından kan, tükürük, idrar gibi örnekler alınarak bu örnekler üzerinde tespit yapılması, bu tespit sonucunda alkollü olduğu ortaya çıkanlar hakkında yasa ile öngörülen müeyyidelerin uygulanması gerekir. Sürücü itiraz edip, tutanakları imzalamadığı halde, sağlık kuruluşuna götürülmeksizin teknik cihazın manuel konumunda yapılan ölçüm esas alınarak trafik cezası uygulanması ve sürücü belgesine el konulması hukuka uygun değildir. (Ankara 5. İdare Mahkemesi – 11.09.2015 – 2015/132 Esas – 2015/1315 Karar) (KARAR)
Kayıt bulunamadı.
Ceza infaz kurumu tarafından sakıncalı bulunan mektubun alıcısına gönderilmemesi, haberleşme hürriyetinin ihlali sonucunu doğurur.(Anayasa Mahkemesi - 10.03.2020 - B. No: 2017/20669)
Hukuka aykırı şekilde elde edilen ses kayıtlarına dayanarak tesis edilen TSK’dan ayırma işlemi, “özel hayatın gizliliği” hakkının ihlali sonucunu doğurur.
Başvurucu, söz konusu ses kaydının hukuka aykırı şekilde elde edilerek internet üzerinden yayımlandığını ve hakkındaki idari işleme esas alınamayacağını yargılama sürecinde sürekli olarak vurgulamıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararına göre de başvurucunun mahremiyetine ilişkin hususlar anılan ses kaydının yayımlanması suretiyle tespit edilmiştir. Dolayısıyla özel hayata ilişkin eylem ve davranışların başvurucu tarafından alenileştirilmediği ve başvurucunun mesleğine bir yansımasının olmadığı, ihtilaf konusu tahkikatın kapsamının mesleki hayatın sınırlarını aştığı değerlendirilmiş ve başvurucunun Anayasa'nın 20. Maddesinde güvence altına alınan “Özel Hayatın Gizliliği” hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. (Anayasa Mahkemesi – 27.06.2018 – B. No: 2015/9879)(KARAR)
Özel hayatın gizliliğinin ihlali suretiyle elde edilen delil hükme esas alınamaz.
Kadın tarafından mahkemeye delil olarak sunulan ve erkeğin sadakatsiz davranışlar sergilediği görüntülerin yer aldığı CD’nin; özel hayatın gizliliği ihlal edilmek suretiyle elde edildiği anlaşılmaktadır. Hukuka aykırı yolla elde edilen bu delil hükme esas alınamaz. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi - 24.06.2020 - 2020/2359 Esas - 2020/3302 Karar)
Gerçekliği kabul edilmeyen ve başkaca delil ile doğruluğu ispatlanamayan, sadakatsizliğe ilişkin bilgisayar çıktıları; delil olarak dikkate alınamaz. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi - 28.11.2017 - 2016/18110 Esas - 2017/13527 Karar)
Taraflar husumetli de olsa; çocukların menfaati göz önüne alındığında, büyükanne ve büyükbabalar, torunlarını yatılı olacak şekilde misafir edebilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi - 29.09.2020 - 2020/3888 Esas - 2020/4296 Karar)
Çocuğun evlilik içinde doğumla kazandığı soyadı, annenin ikinci evliliğinde kazandığı soyadı ile değiştirilemez.
Türk Hukuk Sisteminde evlilik birliği içinde doğan çocuk, babasının soyadını veya çocuğun üstün yararı bulunması halinde boşanma sonucu velayeti kendisine verilen annenin bekârlık soyadını alabilir. Bu konuda başkaca bir yasal düzenleme bulunmadığı için bu çocuğa annenin ikinci evliliğinde kazandığı soyadı verilemez. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi - 15.10.2020 - 2020/565 Esas - 2020/4810 Karar)
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi - 03.11.2020 - 2016/29839 Esas - 2020/14616 Karar)
Avukat, vekillik yaptığı boşanma davasında tanık olarak dinlenebilir.
Avukat, vekâleten takip ettiği davada taraflara oranla üçüncü kişi konumundadır. Görevi nedeniyle öğrendiği hususlar dışında tanık olarak dinlenilmesinde yasal engel yoktur. Avukat, görevi dolayısıyla öğrendiklerini açığa vurmasının yasak olduğu hallerde, iş sahibinin muvafakatini alarak bu hususlar hakkında tanıklık edebilir. Ancak avukat muvafakat almış olsa dahi tanıklık etmekten çekinebilir ve çekinme sebebiyle hukuki ve cezai sorumluluğu doğmaz. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu - 24.06.2020 - 2017/2-2209 Esas - 2020/475 Karar)
Avukat mazeretinde sebep belirtmese dahi, mazeret dilekçesi geçerli kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekir. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi - 11.06.2020 - 2019/5897 Esas - 2020/2229 Karar)
Banka görevlisinin, vekâletname gösteren avukata belge vermemesi; görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur. (Yargıtay 19. Ceza Dairesi - 27.05.2019 - 2018/3834 Esas - 2019/8944 Karar)
Vekâletnamede özel yetki bulunmasa dahi bankalar, avukatın müvekkili ile ilgili talep ettiği bilgileri paylaşmak zorundadır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi - 09.10.2017 - 2016/3192 Esas - 2017/5178 Karar)
Avukatın bilgi birikimini, mesleki tecrübesini ve araştırmasını içeren hukuki görüş ve dilekçeleri; ilim ve edebiyat eseri olarak koruma altındadır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi - 07.06.2007 - 2006/929 Esas - 2007/8748 Karar)